Son dönemde hızla artan instagram topluluğu her geçen gün artıyor. İnstagram, kullanıcıların ürünlerini koyup satıp para kazandığı platform ve hatta sadece güzelliklerini paylaşan da bir platform.
Söylemek istemezdim ama gerçekten de
konuşma vaktinin, sorgulama vaktinin geldiğini düşünüyorum. Keşke bu
yazıyı daha öncede paylaşsaydım diye düşünüyordum. Her neyse.
Karantina'da
geçirdiğimiz dönemde hepimiz internette dolaşıp durduk. Bilgi sahibi de
olduk. Yeri geldi oyun oynadık, bulmaca çözdük. Film izledik, dizi
izledik. Yeri geldi birbirimizi sorguladık. Yaptıklarımız rafta kalsın.
Bakıyorum son iki aydır millet gerçekten de iyi değil, herkes ama herkes. Yani
bilemiyorum "bana karşı bir komplo mu? beni mi sınıyorlar?" düşüncesine
yakalandıysanız yalnız değilsiniz, ben de aynı duygularınıza sahibim.
Takip
ettiğim ünlü olsun ya da olmasın. Çoğunlukla instagram kullanıcılarını
gerçekten de freni patlamış uçuruma doğru giden arabayı izliyoruz ne
kadar da acı.
Elbette ki
sevdiğiniz anılarınızı paylaşın, arkadaşlarınızla beraber olduğunuz
fotoğraflarınızı paylaşın. Hatta günlük olarak "ben ne yapıyorum?"
hikayelerinizi paylaşabilirsiniz. Rahatsız olmayan zaten sizin
hikayelerinizi bakmaya devam eder.
Ancak gerçekten de takip ettiğim, yeni tanıştığım "yarı ünlülerin" son
günlerde "ben ne yapıyorum?" adlı hikayelerinden gerçekten de rahatsız
olmaya başladım.
Şimdi diyeceksiniz ki "Gürkan neden uzatıyorsun? çık o zaman takipten."
Gerçekten de öyle bir şey yapmam. Neden diye soracak
olursanız. Çünkü ortada bir sebep yok. Sadece nedenini bulmaya
çalışıyorum.
Ve nedeni de nihayet bulabildim.
instagram'a ne zaman baksam sevdiğim kişilerin yüzlerini artık eskisi
gibi göremiyorum. Çoğu kitlenin ruh hallerinin bozulduğunu gözümle
gördüm ünlü veya ünsüz farketmiyor ve en kötüsü de görmeye devam
ediyorum. Ne kadar da acı öyle değil mi?
instagram
bağımlıları evet size sesleniyorum hepinize sesleniyorum. Her gün
hikaye paylaşıp "Artık bırakmanın vakti gelmedi mi?" diye kendi
kendinize aynanın karşısında sormaya vakti gelmedi mi? Zamanında her gün
hikayelerinize bakmaktan gerçekten bıktım usandım. Siz usanmadınız mı?
Ha evet zorunda değilim bakmaya ama ne yapayım ister istemez bakıyorum
ve bunun sonucunda çoğunlukla artık KİN duyuyorum KİN. Size baktığımda
gerçekten de depresyona giriyorum sosyal medya bağımlılığınız yüzünden.
Yani artık eskisi gibi değilsiniz farkına vardım, sahte gülüşlerinizin
farkına vardım.
Kendimi
de iyileştireceğim. Ama sizin de kendinizi iyileştirmeniz gerek.
Öncelikle aynaya bakıp "Ben ne yapıyorum? Neden Gürkan'ı rahatsız
ediyorum?" diye sorarak başlayabilirsiniz. Hadi yine iyisiniz
instagram'a ara vereceğim sizin yüzünüzden. Evet sizin yüzünüzden. Güzel
maceralarınızı paylaşmaya devam edebilirsiniz. Eğer bakarsam moraller
yine düşecek ki ne gerek var?
Spotify'da
podcast yapan canı sıkılan, günümüzün dünyasından bihaber kişileri
lütfen takip etmekten vazgeçin. Podcast yapıp da insanlara tavsiye
verenlerden uzak durmanızı öneririm. Tavsiye istiyorsanız raflarınızda
ki kitaplardadır, internettedir. Bir cep uzağınızdadır tavsiyeler.
Podcast dinleyip de, kendilerini filozof sanan birilerinin artık her kimse ağzından
çıkan kelimeleri dinlemekten vazgeçmenizi öneriyorum.
Peki şimdi ne yapacağım, ne yapmalıyız?
Blog sitemden haber yazmaya devam edeceğim ta ki kendimi nasıl mutlu ve kendimi çok iyi hissedene kadar.
instagram'a ne zaman dönerim bilmiyorum ancak şimdilik Twitter'dayım ara ara.
Gerçekten
de siz de benim gibi duygularımı hissediyorsanız, instagram'da sıklıkla
hikaye bakmaya ve paylaşmaya az da olsa azaltıp yavaş yavaş hikaye
bölümünü bırakabilirsiniz. Benim düşüncelerime göre vakit öldürüyor sizi
nasıl etkiliyor bilemem ancak sizi etkilese de, etkilemese de
bırakmanızı öneriyorum.
İnstagram'a
ara verip daha sonra okuyacağım kitaplara, izleyeceğim filmlere,
dizilere yöneleceğim ve bir an önce de artık ingilizce öğrenmeye
gerçekten de başlayacağım. Eksik konulara değineceğim. Siz de benim
önerilerimi uygulayıp ya da kendiniz farklı alanlara yönelmek
istiyorsanız onu yapın. Kimseye bağlı olmayın. Ne yapmak istiyorsanız
onu yapın. Sadece kendiniz olun. Sadece kendiniz. Kimseden çekinmeyin.
Konuşacağınız esnada konuşun. Koşmak istiyorsanız koşun. Zamanında
birilerine bağlıydık. Artık değilsiniz, değilim.
Az
da olsa kendimi iyileştirmeye başladım ve devam etme sürecindeyim ve bu
yazıları yazdığım için kendime teşekkür ediyorum, buraya kadar da
okuduysanız size de teşekkür ediyorum.
Son cümleler güzeldir bu arada;
-
Özetle kimse kusursuz değil ama kıyaslamadıkça mutlu. Kendini sevmeyen,
hayatından memnun olmayan insanlar ordusu yaratma işi hız kesmiyor...
Birbirinizi üzmeyin, kendinize çok iyi bakın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder